Gelenek ve Modernliğin Büyüleyici Dansı
Japonya,
Japon adaları kuzeyden güneye 3.000 km’lik (1864 mil) bir alana yayılmaktadır; dolayısıyla iklim, kültür, yiyecek, doğa ve tarih bakımından çok büyük çeşitlilik sergileyen bir bölgede yer almaktadır. Japonya, Hokkaido’nun karlı kuzey adalarındaki dünya standartlarında kayak merkezlerinden subtropikal güney Okinawa’daki tertemiz altın rengi kumsallara, Tokyo ve Osaka’nın canlı ve neon ışıklarıyla renklendirilmiş şehir yaşamlarına ve Orta Japonya’nın sessiz hac güzergahlarına ve antik tapınaklarına kadar, herkese hitap eden özellikler sunmaktadır.
Ülkenin en büyük dört adası Hokkaido, Honshu, Shikoku ve Kyushu’dur. Japonya denizlerle çevrilidir. Denizlerin ülkeyi bir uçtan diğer ucuna dolaşan sıcak ve soğuk su akıntıları, ortamı çok sayıda balık türünün yaşaması için elverişli hale getirmektedir. Japonya’nın büyük bölümü Kuzey Ilıman Bölgede yer almaktadır. Yazın Pasifik Okyanusundan güneydoğu rüzgârlarının, kışın ise Avrasya kıtasından kuzeybatı rüzgârlarının estiği rutubetli muson iklimi hüküm sürmektedir. Ülkede dört mevsim belirgin olarak yaşanır. İlkbaharda açan kiraz çiçekleri ve sonbahar yapraklarının canlı kırmızı, turuncu ve sarı renkleri Japonya’nın en güzel görüntülerindendir.
Japonya tarih boyunca, teknoloji, gelenekler ve kültürel ifade biçimleri dahil olmak üzere diğer ülkelerden pek çok fikir almış ve bu aldıklarını kendi kültürüne entegre ederken kendi özgün kültürünü yaratmıştır. Günümüzde Japon yaşam biçimi Asya’dan etkilenmiş geleneksel kültür ile Batıdan etkilenmiş modern kültürün zengin bir harmanıdır.
Japonya’yı ziyaret etmek için en iyi zaman ilkbahar (Mart-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Kasım) aylarıdır. Bu dönemlerde Japonya en canlı halindedir; narin kiraz çiçekleri ya da parlak kırmızı yapraklar manzaraya zıtlık katar. Ancak, bu zamanlarda kalabalık olabileceğini de unutmayın.
Yaz ayları (Haziran-Ağustos), sadece Japon Alpleri ve Hokkaido’nun vahşi milli parklarındaki dağcılar ve doğa severler için ideal koşullar sunar. Diğer bölgelerde ise hava sıcak ve nemlidir. Yağış mevsimi ise Mayıs sonundan Haziran ortası veya Temmuz’a kadar sürer.
Vize: Umuma mahsus, hizmet, hususi ve diplomatik pasaport hamilleri 90 gün süreyle vizeden muaftır.
Türk Hava Yolları’nın Tokyo ve Osaka kentlerine direkt uçuşları bulunmaktadır.
Japonya’da Yen dışında başka bir para birimi kullanılmamaktadır. Dövizlerinizi Japonya’da banka, otel veya döviz bürolarında değiştirebilirsiniz. Oranlar hemen hemen her yerde aynı.
Japonya’da hemen hemen tüm kredi kartları geçerlidir.
Musluklardan akan su içilebilmektedir.
100 V; iki farklı devre kullanılmaktadır. 50 Hz (doğu Japonya ve Tokyo), 60 Hz (batı Japonya) İki yassı girişli prizler kullanılmaktadır. Adaptor gerekiyor.
Japonya’da sokak isimleri ve trafik işaretleri yerel dilde, Japonca olarak yazılmaktadır. Bu nedenle tek başınıza dışarı çıkacağınız zaman mutlaka otelin kartını yanınıza alınız. Taksi şoförlerinin birçoğu İngilizce bilmiyor.
İnsanlar sizi selamladıklarında lütfen siz de aynı şekilde selamla karşılık veriniz.
Kişilere isimle hitap ettiğinizde sonuna “san” kelimesini kullandığınızda karşı tarafın çok hoşuna gidecektir.
Büyük oteller, ryokanlar ve lüks restoranlarda %10 ile %15 arasında bir hizmet bedeli, ödeyeceğiniz hesaba eklendiğinden, bahşiş uygulaması yaygın değildir. Ekstra özel bir hizmet talep etmediğiniz sürece bahşiş vermeniz gerekmez.
Japonlar genelde selamlaşmak için ojigi (eğilerek yapılan Japon selamı) yaparlar. Ojigi dünyaca ünlü ve selam verirken, teşekkür ederken, ayrılırken veya özür dilerken kullanıldığından oldukça kullanışlıdır. “Günaydın” (“Ohayou”), “Merhaba” (“Konnichiwa”), “Teşekkür ederim” (“Arigatou”), “Allahaısmarladık-güle güle” (“Sayonara”) veya “Özür dilerim-Pardon” (“Sumimasen”) derken yapılır.
Japonya’da Manga Kültürü : Dünyada en çok manganın sevildiği ve satıldığı ülke Japonya’dır. Japonya’nın batı ile olan etkileşimleri ve liman ülkesi olmasından dolayı gelişmesiyle, mangalar dünyaca tanınmış ve ilgi görmeye başlamıştır. Japonya’da satılan her 10 kitaptan 3’ü mangadır ve her yıl 2 milyarı aşkın manga satılır
1603 yılından bu yana Japonya’nın siyasi merkezi olan Tokyo, başkent olmasının yanında ekonomi ve bilişimin de merkezidir. Şehrin tam kalbinde eskiden Edo Kalesi olan İmparatorluk Sarayı yer almaktadır. Sarayın etrafında Meclis Binası, bakanlıklar ve işyeri bölgeleri vardır. Yaklaşık 14 milyon kişi Tokyo Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde yaşamaktadır.
8. yüzyıl sonlarında Japonya’nın başkenti olan ve 1200 yıldan daha eski bir geçmişe sahip Kyoto, pek çok güzel ve tarihi tapınağıyla ve bahçesiyle ünlüdür. Kyoto, Uji ve Otsu şehirlerindeki toplam 17 tapınak, mabet ve kale 1994 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınmıştır.
Osaka yedinci yüzyılda kurulmasından bu yana dış ticaretin üssüdür. Osaka Tokyo’nun ardından ülkenin ikinci büyük metropolüdür. Güzel yemekleri ve komedi tiyatrosuyla tanınan şehir 1970‘de Asya‘da düzenlenen ilk dünya fuarına (EXPO) ev sahipliği yapmıştır.
Atom bombası dünyada ilk kez 1945’te Hiroshima’ya atılmıştır. Ancak, şehir daha sonra toparlanarak Japonya’nın başlıca şehirlerinden biri haline gelmiştir. Hiroshima yakınlarındaki Miyajima adasında bulunan Itsukushima Mabedi’nin meşhur giriş kapısı (torii) gelgit nedeniyle sular yükseldiğinde denizin içinden yükselmektedir. Mabet UNESCO’nun Dünya Mirası kapsamındadır.
Japonya’nın ilk başkenti olan yaşlı Nara, ziyaretçilerine ahşaptan yapılmış UNESCO tapınaklarını, selamlayan geyiklerini ve dev altın Buda heykelini sunuyor. Üstelik bunların hepsini komşusu Kyoto’dan daha sakin bir ortamda sunuyor.
aponya'nın Fuji-Hakone-Izu Milli Parkı içinde yer alan popüler bir tatil bölgesidir ve Fuji Dağı'nın muhteşem manzaralarını sunar. Şifalı sıcak su kaynakları (onsen), doğa yürüyüş parkurları ve Ashi Gölü ile ünlüdür. Göl çevresindeki teknelerden ya da Komagatake teleferiğinden Fuji Dağı’nın büyüleyici görüntüsünü izlemek mümkündür.
Japonya'nın Ishikawa bölgesinde yer alan ve kültürel zenginlikleriyle tanınan bir şehirdir. Japonya’nın en ünlü bahçelerinden biri olan Kenrokuen Bahçesi'ne ev sahipliği yapar ve geleneksel Japon peyzajının en güzel örneklerinden biridir. Ayrıca, Edo döneminden kalma samuray mahalleleri, çay evleri ve geisha kültürüyle de ünlüdür.
Japonya'nın Gifu bölgesinde, Hida Dağları'nın eteklerinde yer alan tarihi bir şehirdir. Geleneksel ahşap evleri ve dar sokaklarıyla ünlü olan Takayama, Edo döneminden bu yana korunmuş mimarisiyle "Küçük Kyoto" olarak anılır.
Japonya’nın uluslararası ticarete açılan ilk liman şehirlerinden birisi olarak, modayı yakından takip eden ve çok kültürlü Kobe o zamandan bu yana Japonya’nın yemek, moda ve kültür hayatında çığır açan bir şehir olmuştur.
Subtropik iklimi sayesinde, Japonya’nın bu en güneyindeki idari birimini oluşturan 150 ada (aslında Japon anakarasına göre Tayland’a daha yakındır), çok bol miktarda banyan, hatmi, papaya, ananas ve diğer tropik türleri içeren bir floraya sahiptir. Ancak doğal harikalar bununla da bitmiyor: Okinawa’nın berrak sularının altında parlayan mercanlar rengarenk balıklar ile deniz aktiviteleri için de ideal bir bölgedir.
Hokkaido’nun en büyük şehridir. Honshu adasının uzun yıllar boyunca kademe kademe kurulan büyük şehirlerinden farklı olarak, Sapporo 19. yüzyılın sonunda planlanarak kurulmuştur ve sokakları sıralı biçimde tasarlanmıştır. Sapporo, yazın Hokkaido’nun doğal güzelliklerinin tadını çıkarmak, kışın ise kayak ve snowboard yapmak isteyen tatilcilerin vazgeçemedikleri bir yerdir.
Japonya’nın dört ana adasından en kuzeyde yer alan ve en az gelişmiş olanıdır. Kışın bembeyaz kar örtüsüyle ve yazın parlak renkli çiçekler ile kaplı olan Hokkaido doğa severler için tam bir cennettir.
