Doğanın Şaheseri
İzlanda,
Atlas Okyanusu’nun kuzeyinde, Grönland ve Norveç arasında yer alan İzlanda, Kuzey Avrupa’nın en büyüleyici adalarından biridir. Kuzey Kutup Dairesi’ne yakın bu ada ülkesi, dramatik coğrafyasıyla ünlüdür. İzlanda, jeotermal faaliyetlerin yoğun olduğu bir volkanik ada olarak bilinir; bu da onu sürekli olarak değişen bir doğa sahnesine dönüştürür.
İzlanda’nın kara coğrafyası benzersizdir: Aktif volkanlar, lav tarlaları, buzul kaplı dağlar, çarpıcı fiyortlar ve göz alıcı şelaleler adanın dört bir yanını kaplar. Vatnajökull Buzulu, Avrupa’nın en büyük buzulu olarak İzlanda’nın güneydoğusunda uzanır ve Jökulsárlón Buzul Lagünü'ne doğru devasa buz parçaları kopar.
Adanın büyük bir kısmı yaylalardan oluşur, deniz seviyesinden binlerce metreye kadar yükselen platolar ve dağlar vardır. İzlanda, Orta Atlantik Sırtı'nın üzerinde bulunur ve bu da hem Avrupa hem de Kuzey Amerika tektonik plakalarının birleştiği yer anlamına gelir. Thingvellir Ulusal Parkı'nda bu iki plakanın nasıl ayrıldığını gözlemleyebilirsiniz. Jeotermal alanlar ise adanın dört bir yanında kendini gösterir; gayzerler, sıcak su kaynakları ve buhar bacaları volkanik enerjinin bir yansımasıdır.
Ayrıca İzlanda, okyanus akıntılarının etkisiyle şaşırtıcı derecede ılıman bir iklime sahiptir. Fakat ülkenin iç kesimlerinde ve yüksek yaylalarda sert iklim koşulları hâkimdir. Doğanın gücüyle şekillenen bu ada, hem doğaseverleri hem de macera tutkunlarını kendine çeken bir cazibe merkezidir.
İzlanda’yı ziyaret etmek için en iyi zaman, ne yapmak istediğinize bağlıdır. Yıl boyunca büyüleyici kalan nadir yerlerden biri olan İzlanda, her ay sizi kendine hayran bırakacak bir şeyler sunar. Kış mevsimi bol kar yağışıyla birlikte gelir; rahat oteller, beyaz örtüyle kaplı manzaralar ve elbette gösterinin gerçek yıldızı olan Kuzey Işıkları. Haziran'dan Ağustos'a kadar ise sıcak hava ve en uzun güneşli günler yaşanır, bu da İzlanda’nın turizm sezonunun zirvesine denk gelir. Uzun yaz günlerinin tadını balina izleme ve yürüyüş ya da kano gibi açık hava aktiviteleriyle çıkarabilirsiniz.
Türk Hava Yolları’nın direkt İzlanda uçuşu bulunmamaktadır. En uygun bağlantıları, Helsinki, Oslo ya da Kopenhag’dan sağlayabiliyorsunuz.
Vize: Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeye tabidir. Diplomatik, Hizmet ve Hususi Pasaport hamilleri ise 180 gün içinde 90 günü aşmamak kaydıyla, anılan ülkeye yapacakları seyahatlerinde vizeden muaftır.
İzlanda turunda Grönland’a devam edecek misafirlerin, mutlaka Danimarka Konsolosluğu’ndan giriş vizesi almaları gerekmekte. Schengen vizesi geçerli olmuyor. Yeşil veya diplomatik pasaport sahipleri ise ülkeye vizesiz giriş yapabiliyor.
Sağlık - Herkes kendi ihtiyacı olan ilaçları elbette getirecektir. Yine de şu ilaçları ve sağlığa ilişkin nesneleri anımsatıyoruz: Vitamin, mide, ishal, baş dönmesi, kusma, baş ağrısı, kas ağrısı, tansiyon, astım, soğuk algınlığı, nezle ilaçları, yüz kremi, dudak yumuşatıcısı ve bol miktarda boğaz pastili.
Önemli: Turlar sırasında yüzümüzü ve dudaklarımızı soğuk havanın neden olduğu çatlaklardan korumak için mutlaka yüz kremi ve dudak koruyucusu alınız. Krem ve koruyucu kesinlikle su bazlı olmamalıdır.
Giyim: İzlanda'nın hava durumu oldukça değişkendir; bir anda yağmur yağabilir, güneş açabilir veya rüzgar çıkabilir. Bu nedenle katmanlı giyinmek en iyisidir.
Temel Katman: Nem kontrolü için termal içlik giyin.
Orta Katman: Yalıtım sağlayan polar ya da yün kazaklar.
Dış Katman: Rüzgar ve su geçirmez bir ceket ve pantolon. Ayrıca su geçirmez botlar ve yedek kıyafetler her zaman yanınızda olmalı.
Diğer: İzlanda’da büyük kentler haricinde yabancı para birimleri kabul edilmemektedir.
Bankalar genelde hafta içi 09.15 - 16:00 arası açık.
Normalde dükkanlar hafta içi 09:00 - 18:00, Pazar günleri genelde saat 13.00-17.00 arası açık
Restoran ve kafelerde bahşiş hesaba dahil olarak gelmekte.
İzlanda havalimanlarında ve otellerde porter hizmeti verilmemektedir.
Kuzey Işıkları’nı görmek için genellikle Kasım ile Şubat arası en uygun dönemdir, ancak bu ışıkların görülmesi garanti değildir. Temiz ve bulutsuz bir hava olması gerekir, bu yüzden sabırlı olun ve hava durumunu takip edin. Birkaç geceyi izlemeye ayırmanız iyi olabilir.
Reykjavik, küçük boyutuna rağmen, canlı bir kültüre sahiptir. Ana caddesi Laugavegur'deki hareketli barlar ve restoranlardan, şehrin müzelerinde sergilenen zengin İzlanda mirasına kadar pek çok şey sunar. Reykjavik’in simgesi olan Hallgrimskirkja Kilisesi, İzlanda’nın en yüksek binasıdır ve yalnızca şehir manzarasına hakim olmak için bile ziyaret etmeye değer, çünkü rengarenk çatıların üzerinden şehri izleyebilirsiniz. İzlanda'nın muhteşem doğasına kolayca ulaşılabilecek bir konumda bulunan Reykjavik, kültür ve macerayı mükemmel bir şekilde bir araya getirir. Yakındaki Mavi Lagün ise, bu büyüleyici ülkenin sunduğu tüm güzellikleri keşfettikten sonra rahatlamak için mükemmel bir yerdir.
İzlanda'nın en ünlü kaplıcalarından biri olan Mavi Lagün, sıcak mineralli suyu ve eşsiz ortamı ile rahatlamak için mükemmel bir yerdir.
Geysir: Dünyaca ünlü gayzerler, özellikle Strokkur, her 5-10 dakikada bir su fışkırtır.
Gullfoss Şelalesi: İki kademeden oluşan ve muhteşem bir manzaraya sahip olan bu şelale, İzlanda'nın en popüler doğal cazibe merkezlerinden biridir.
Thingvellir Ulusal Parkı: İzlanda'nın tarihi ve coğrafi açıdan önemli olan bu park, Kuzey Amerika ve Avrasya levhalarının ayrıldığı yerdir.
Engin, engebeli ve volkanik olan Kuzey İzlanda, adeta başka bir dünyaya ait gibidir. Göz alabildiğine uzanan ay manzaraları, lav tarlalarının arasına serpiştirilmiş gürleyen şelaleler ve sessizliği bozan fokurdayan çamur havuzlarının sesleriyle doludur. Parlak renkli evlerin muhteşem fiyortlara baktığı geleneksel balıkçı köyleri kıyı boyunca yer alır ve yakınlarda balinalar yüzer. Burada, otantik İzlanda’nın eşsiz, çekici ve gerçekten büyüleyici bir kesitini göreceksiniz.
Renkli Dağlar: Volkanik etkinlikler sonucu oluşmuş, farklı renklerdeki dağları ve doğal sıcak su kaynaklarını keşfetmek için harika bir yerdir.
Yürüyüş Parkurları: Zengin doğası ve yürüyüş rotalarıyla macera severler için ideal bir nokta.
İzlanda, gayzerleri, buzulları ve şelaleleriyle tanınır ve bunlar güneyde bolca bulunur. Büyüleyici Seljalandsfoss, adını taşıyan Geysir ve sayısız doğal harikaya ev sahipliği yapan bu bölge, İzlanda’nın manzaralarının dünyaca ünlü olmasının nedenidir. Görülmesi gereken yerleri keşfettikten sonra, daha uzaklara giderek Landmannalaugar’ın nefes kesici çok renkli dağlarını
keşfedebilir veya şirin Westman Adaları’ndaki puffin kolonilerini görebilirsiniz.
Jökulsárlón: Buzul parçalarının su yüzeyinde yüzerken görüldüğü bu lagün, muhteşem fotoğraf fırsatları sunar.
Diamond Beach: Lagünden gelen buz parçalarının kumsalda parıldadığı bu plaj, ziyaretçilerin ilgisini çeker.
Reykjavik'ten sadece birkaç saat uzaklıkta olmasına rağmen, Snæfellsnes Yarımadası, İzlanda’nın kozmopolit başkentinden tamamen farklı bir dünyadır. Turistlerin sıkça gittiği rotaların dışında kalan bu bozulmamış bölge, inanılmaz yürüyüş parkurları sunarken, kırsal ortam, büyüleyici kış aylarında Kuzey Işıkları'nı görme fırsatı sağlar. Yazın, manzaralı patikalarda ata binerek veya güzel Flatey’e ve göz alıcı Breiðafjörður’daki sayısız adaya tekneyle giderek doğanın tadını çıkarabilirsiniz
